Fikri Mülkiyet - Kalkınma Ofisi
15759
page,page-id-15759,page-child,parent-pageid-15758,page-template-default,ajax_updown,page_not_loaded,boxed,vertical_menu_enabled,,side_area_uncovered_from_content,qode-theme-ver-8.0,wpb-js-composer js-comp-ver-4.9.2,vc_responsive

Fikri Mülkiyet

Kalkınma Ofisi ülkemizde mevzuatı henüz çok dar olan Fikri Mülkiyet konusunda danışmanlık ve yönlendirici hizmetler vermektedir. İşletmelerimizin ürettiği ve sınai mülkiyet araçlarıyla korunamayan fikri değerler konusunda, mevzuattaki büyük boşluklar  oluşu bu nazik konuda Kalkınma Ofisini “stratejik danışmanlık” misyonunu yüklemektedir.  Henüz çok dar bir alanı kapsayan ve aşağıda paylaşılan mevzuatımızda yer alan disiplin çerçevesinde mutat danışmanlık hizmetlerimiz sürdürülmektedir.

Telif Hakkı

Kişinin her türlü fikri emeği ile meydana getirdiği ürünler üzerinde hukuken sağlanan haklardır.
1948 Tarihli Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin

27’inci Maddesi:
“1. Herkes toplumun kültürel faaliyetine serbestçe katılmak, güzel sanatları tatmak, bilim alanındaki ilerleyişe katılmak ve bundan yararlanmak hakkına sahiptir.
2. Herkesin sahibi bulunduğu (yarattığı) her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserinden doğan manevi ve maddi yararlarını korunmasını isteme hakkı vardır.”

* Eserler, insan hayatını yaşamaya değer kılan bir güvencedir. Buluşlar ve sanat eserlerini korunmasını sağlamak, dikkatle izlenmesi gereken bir Devlet görevidir. Devlet «buluşlar ve sanat eserlerinin korunması» görevini yasal kurallar öngörmek suretiyle yerine getirecektir.
* Kültür yaşamını düzenleme görevinin devlet tarafından üstlenilmesi zorunluluğunun beş temel nedeni bulunmaktadır. Bunlar; Toplumsal Adalet Kültürel Gelişim Ekonomik Etken Manevi Neden Ulusal Saygınlık Teknolojideki hızlı gelişimdir.

* Fikri hakların korunması temel insan haklarından biridir.

* Fikri Hakların gelişiminde iç dinamiklerden çok dış dinamiklerin etkisi olmuştur.

* Fikri hakların ekonomik boyutu yadsınamaz bir hal almıştır.

* Yaratıcı düşünce ürünlerinin yeterince korunmadığı bir toplumda ilerleme kaydedilmesi mümkün değildir. Bu koruma ise devletin görevidir ve ancak etkin bir fikri hak mevzuatıyla mümkündür.

* Fikri haklarda eser sahibi ile toplum, ulusal menfaatler ve dış dinamikler arasındaki dengeler esastır ve bu denge kurulduğu oranda fikri hukuk mevzuatı başarıya ulaşmış sayılır.

5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda telif haklarının aşağıda belirtilen temel unsurları düzenlenmektedir.

–         ESER
–         ESER SAHİBİ
–         ESER SAHİBİNİN HAKLARI
–         KORUMA SÜRELERİ
–         ESER SAHİBİNİN HAKLARINA İLİŞKİN İSTİSNA VE KISITLAMALAR
–         MESLEK BİRLİKLERİ
–         HAKLARIN DEVRİ (SÖZLEŞMELER)
–         BAĞLANTI HAKLAR
–         İHLAL VE YAPTIRIMLAR

Eser

Kanunumuza göre bir fikir ve sanat ürününün eser olarak kabul edilip koruma altına alınabilmesi için;
–         Fikri bir çabanın ürünü olması,
–         Sahibinin hususiyetini taşıması,
–         Şekillenmiş olması,
–         Kanunda sayılan eser türlerinden birine girmesi, gerekmektedir.

Eser Çeşitleri
–        İlim ve edebiyat eserleri
–        Musiki eserleri
–        Güzel sanat eserleri
–        Sinema eserleri
–        İşlenme ve Derlemeler

Eser Sahibi
Kanunumuza göre; bir eserin sahibi onu meydana getiren kişidir. Bir eserin birden fazla sahibi olabilir.
Bir işlemenin veya derlemenin sahibi, asıl eser sahibinin hakları saklı kalmak kaydıyla onu işleyendir.
Sinema eserlerinde; yönetmen, özgün müzik bestecisi, senaryo yazarı eserin birlikte sahibidir. Ayrıca çizgi filmlerde animatör de eser sahipleri arasında sayılmıştır.

Haklar ve Yaptırımlar
Eser Sahibinin Hakları

5846 Sayılı Kanunda eser sahibine ilişkin haklar mali ve manevi haklar şeklindedir.

Manevi Haklar:
–        Umuma arz hakkı
–        Adın belirtilmesi yetkisi
–        Eserde değişiklik yapılmasını men etme yetkisi
–        Eser sahibinin malik ve zilyede karşı haklar

Mali Haklar ise;

–        İşleme Hakkı: Diğer bir eserden yararlanmak suretiyle bu esere oranla bağımsız olmayan ve işleyenin hususiyetini taşıyan fikir ve sanat ürünleri meydana getirme hakkı,
–        Çoğaltma Hakkı: Bir eserin aslını veya kopyalarını, herhangi bir şekil veya yöntemle, tamamen veya kısmen, doğrudan veya dolaylı, geçici veya sürekli olarak nüshasının veya nüshalarının çıkarılmasıdır.
–       Yayma Hakkı: Bir eserin aslını veya çoğaltılmış fiziki nüshalarını kiralamak, ödünç vermek, satışa çıkarmak veya diğer yollarla dağıtma hakkıdır.
–       Temsil Hakkı: Bir eserden, doğrudan doğruya yahut işaret, ses veya resim nakline yarayan aletlerle umumi mahallerde okumak, çalmak, oynamak ve göstermek gibi temsil suretiyle faydalanma hakkıdır
–        Umuma İletim Hakkı: Bir eserin aslının veya çoğaltılmış nüshalarının radyo-TV , uydu ve kablo gibi telli veya telsiz yayın yapan kuruluşlar vasıtasıyla veya dijital iletim de dahil olmak üzere işaret ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla yayınlanmasıdır.

Hakların Devri
Eser sahipleri veya mirasçıları mali haklarını karşılıklı veya karşılıksız, süreli veya süresiz olarak devredebilirler. Mali haklara ilişkin sözleşmelerin yazılı olması ve devre konu hakların ayrı ayrı gösterilmesi şarttır.

Hakların İstisnaları
–         Kamu Düzeni Düşüncesiyle
–         Genel Menfaat Düşüncesiyle
–         Kişilerin Hususi Menfaati Düşüncesiyle
–         Kopya ve neşir
–         Hükümete Tanınan Yetkiler

Bağlantılı Hak Sahipleri
İCRACI SANATÇILAR: Bir eseri özgün bir biçimde yorumlayan, tanıtan, anlatan, söyleyen, çalan ve çeşitli biçimlerde icra eden sanatçılardır.FONOGRAM YAPIMCILARI: Bir icra ürünü olan sesleri veya diğer sesleri plak, kaset, CD gibi ses taşıyıcılarına ilk defa tespit eden ve bu durumun hukuksal sorumluluğunu üstlenen gerçek ya da tüzel kişilerdir.
RADYO-TELEVİZYON KURULUŞLARI: Kablolu, kablosuz veya uydu aracılığıyla her türlü yayın yapan kuruluşlarıdır.
FİLM YAPIMCILARI: Görüntüleri anlaşılabilecek, çoğaltılabilecek veya iletilebilecek şekilde; bir araca ilk kez kaydeden gerçek veya tüzel kişidir.