19 Şub Intellectual Property Yabancı Sermaye ve Başarılı Teknoloji Lisanslama
Yabancı Sermaye olgusu, ülkelerin iktisadi hayatlarında önemli bir yer tutmaktadır. Ancak Yabancı sermaye kavramından ne anlaşıldığı veya anlaşılması gerektiği henüz yeteri kadar
tartışılmış değildir. Yabancı sermaye ; ayni sermaye ,nakdi sermaye olabileceği gibi ileri teknoloji de olabilir. Günümüz uluslararası rekabet piyasalarında ileri teknolojiler şirketlerin ve devletlerin daha güçlü olması için fevkalade önem arz etmektedir.
Başarılı Teknolojiler konusunda uluslararası iletişimin sınır tanımadığı günümüzde “lisanslama” ayrı bir önem kazanmıştır. Dünyada üretilen Fikri Mülkiyet değerlerinin INTELLECTUAL PROPERTY ülkemizde değerlendirilmesi ne kadar önemliyse ; kendi ülkemizde üretilen fikri mülkiyet değerlerinin INTELLECTUAL PROPERTY dünya pazarlarına sunulması o kadar önemlidir. INTELLECTUAL PROPERTY olgusu içinde değerlendirdiğimiz Başarılı Teknolojilerin lisanslaması nazik bir konu olup süreç başarıyla işletilmelidir. Aşağıdaki bilgi paylaşımının yaşanan nazik süreçte girişimcilerimize katkı sunmasını dileriz.
Başarılı teknoloji lisanslama beş temel basit fikir ile özetlenebilir.
1-) Teknoloji lisanslama taraflardan birinin fikri mülkiyet olarak bilinen değerli gayri maddi varlıklara sahip olması ve bu sahiplikten dolayı diğer tarafların söz konusu varlığı kullanmalarını engelleyici yasal korumaya sahip olması durumunda gerçekleşebilir. Lisans, fikri mülkiyetin para veya değer ifade eden başka bir şey karşılığında, başkaları tarafından kullanılmasına hak sahibinin rıza göstermesi olarak tanımlanabilir. Fikri mülkiyetin olmadığı durumlarda teknoloji lisansı gerçekleşmez.
Bununla birlikte, fikri mülkiyet geniş bir konsepttir ve birçok farklı gayri maddi varlığı içine almaktadır [patentler (buluşlar), telif (teknik el kitapları, yazılım, şartnameler, formüller, şemalar, dokümantasyon ve diğer tüm yazarlık işleri), teknik bilgi (uzmanlık, kalifiye ustalık, eğitim yetenekleri, bir şeyin nasıl çalıştığının bilgisi vb.), ticari sır (korunan formül veya metotlar, açıklanmamış müşteri veya teknik bilgi, algoritmalar vb.), markalar (logolar, ayırt edici ürün ve teknoloji isimleri), endüstriyel tasarımlar (bir ürünün benzersiz görünümü, örneğin bir bilgisayarın şekli) ve yarı iletken entegre devre şablonları (yarı iletken devrelerin fiziki dizaynı)].
2-) Teknoloji lisanslarının farklı çeşitleri vardır. Lisanslara birçok isimle atıf yapıldığını duyabilirsiniz. Fakat lisansları genel manada üç kategori altında düşünmek mümkündür. Lisanslar sadece belli fikri mülkiyet hakları için gerçekleşebilir (belirli bir patenti uygulamak ya da belli bir yazarlık eserini çoğaltmak ve dağıtımını yapmak için lisans vb.). Bir teknoloji tipine dayalı ürünü çoğaltmak, imal etmek, kullanmak, pazarlamak ve satmak için gerekli olan fikri mülkiyet haklarının tamamı için de gerçekleşebilir (patent, telif, marka ve ticari sır kanunları ile korunan yeni bir yazılım ürününün geliştirilmesi için lisans vb.). Bir teknik standart veya şartnameye uyumlu bir ürünün ortaya çıkarılması ve pazarlanması için gerekli tüm fikri mülkiyet hakları için de bir lisans gerçekleşebilir (bir grup şirketin sahip oldukları araç gereçleri ortak kullanmak için teknik bir standart üzerinde anlaşması vb. – söz konusu grup kendi içinde fikri mülkiyet hakları için bir havuz oluşturma ve ilgili ürünü üretip satmak için ihtiyaç duyulan tüm fikri mülkiyet haklarını birbirleri arasında lisanslama konusunda anlaşmaktadır).
3-) Teknoloji lisanslama, bir iş ilişkisi kapsamında meydana gelmektedir ki, genelde bu ilişkiler için diğer anlaşmalar da önem arz etmektedir. İster ayrı bir dokümanda, ister tek büyük bir dokümanda olsun, tüm bu anlaşmalar birbirleriyle karşılıklı ilişkilidir. Zamanlama, fiyatlandırma ve toplam değer bakımlarından, söz konusu ilişkili anlaşmaların şartlarının birbirlerini nasıl etkilediği ile ilgili pratik yollar belirlemek önem arz etmektedir. Bu nedenle, mesela, fikri mülkiyet hakları ile ilgili konulara (fikri mülkiyet lisansı), ürünün üretim lisansının kime ait olacağına (üretim sözleşmesi) ya da bir tarafça alınacak parçaların fiyatına (satış sözleşmesi) karar verilmeden bir ürün geliştirmek konusunda anlaşmak (Ar-Ge sözleşmesi), ticari problemlere sebep teşkil edebilir.
4-) Tüm görüşmelerde olduğu gibi, teknoloji lisanslama görüşmelerinde de ilgileri farklı taraflar mevcuttur. Söz konusu farklı ilgilerin bazı bakımlardan kesişmesi gerekmektedir. Başarılı teknoloji lisanslama, görüşmecinin her iki taraf için mevcut olan faydaları tam olarak anlaması halinde gerçekleşir. Bir teknoloji ile ilgili haklara sahip olmak isteyen tarafın bunun için karşı tarafa sunacağı pek bir şeyi yoksa, bu lisans görüşmesinin başarı ile sonuçlanması zordur. İdeal manada, görüşmenin her iki tarafının karşı tarafa sunabileceği değer ifade eden farklı unsurlara (deneyimli çalışanlar, ticarileşme için uygun bir pazar, teknik bilgi, araştırma olanakları ve taahhütleri ve farklı formlarda fikri mülkiyetler vb.) sahip olması beklenir. Maddi varlıkları ihtiva eden satış işlemlerinin aksine, fikri mülkiyet lisansları genel olarak “ne kadar” basit sorusundan daha fazla şeyleri içerir. Amaç, “kazan-kazan” anlayışında bir lisans işlemi gerçekleştirmek adına iyi bir denge değerini bulmaktır.
5-) Teknoloji lisanslama, her biri birkaç muhtemel çözüme sahip, karmaşık koşullar üzerinde anlaşmaya varmayı gerektirir. Bu nedenle, ileri derecede bir hazırlık zorunludur. Görüşme için karşı tarafla masaya oturmadan önce, ticari amaçların belirlenmesi, avantajların değerlendirilmesi, karşı tarafın araştırılması, temel koşullarla ilgili pozisyonlara karar verilmesi, dokümantasyonun hazırlanması, fikri mülkiyetlerin korunması gibi işler üzerinde aylarca çalışılması gerekebilir.
Bir lisans anlaşmasında üzerinde anlaşılan hususlar “koşullar” olarak adlandırılabilir. Teknoloji lisansını karmaşık yapan şey bu anlaşmaların diğer anlaşma türlerinde olduğundan daha fazla temel konuları içermesidir. Ayrıca, her bir hususun çözümü ile ilgili olarak da birçok muhtemel varyasyon söz konusudur. Başarılı bir görüşmeci bu temel koşullar ve her bir koşul için kabul edilebilir birkaç varyasyon ile ilgili zihni ve yazılı bir kontrol listesi tutar. Görüşmeci ayrıca her bir koşulla ilgili dezavantajlı veya riskli
varyasyonların ne olduğunu da bilir.
Temel koşullar dört ana başlık altında izah edilebilir
Lisans Konusu : Bu başlık, lisanslanan teknolojinin tamamı ile ilgilidir. “Tanım” açık bir ifade gibi görünmekle birlikte, ciddiye alınmadığı zaman anlaşma imzalandıktan sonra anlaşmazlıkların ortaya çıkmasına neden olabilen bir konudur.
Kullanmak istediğiniz teknoloji, bir ürün, formül, şartname, protokol, yazılım programı, diyagram veya dokümantasyon seti midir? Eğer öyleyse, bunun tam olarak tanımlanması gerekmektedir. Veya belli bir patenti ya da patent setini uygulamak için lisansa ihtiyacınız mı var? Veya gerekli belli bir standardı karşılamak adına (tüm standartlar lisansı) fikri mülkiyet ve teknoloji mi lisans konusudur?
Lisans veren lisanslanan teknolojinin tanımını daraltma eğilimindeyken, lisans alan genişletme taraftarıdır. Bazı durumlarda, her iki taraf farklı nedenlerden dolayı teknoloji konusunda belirsizliğe sığınacaklardır. Bazı durumlarda da, görüşmeciler işleri ile ilgili diğer birimlerle iyi iletişim kurmamış, hatta teknolojinin durumu veya teknolojinin ne şekilde kullanılacağı hakkında net bir fikir sahibi olmamış olabilir. Bazen, neyin lisanslandığı konusunun sözleşmede açık olmaması, ilgili kişilerin teknolojinin nasıl çalıştığını bildiklerini düşünmelerinden ve aslında tam olarak anlamadıklarını itiraf etmek istememelerinden kaynaklanmaktadır. Halbuki kamu kaynaklarına bakarak teknolojinin yapısını tam olarak öğrenmek çoğunlukla mümkün değildir. Bu nedenle, teknolojinin ne olduğunu ve işiniz için bu teknolojinin hangi kısmını kullanmaya ihtiyacınız olduğunu tam olarak tespit etmek görüşmelerin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır.
Teknolojinin ticari kullanımını başarılı kılmak için neye ihtiyaç duyuyorsanız sadece onun lisans için alırsanız, tasarruf edebilirsiniz. Teknolojinin ticari ve teknolojik kullanımını etkin kılabilmek için meslektaşlarınız neye ihtiyaç duyduğunu anlayabilmek adına, onlarla iletişim kurmak önemlidir.
Lisans Ne Tür Haklar Sağlar? Geniş kapsamlı bir lisans size çok büyük bir esneklik sağlar.
Dar kapsamlı bir lisans daha az esnek ve aynı zamanda muhtemelen daha ucuz olacaktır.
Bir fikri mülkiyet lisansı, tarafların ihtiyaçlarına bağlı olarak birkaç farklı hak tanımayı içerir. Aşağıda tipik örnekleri listelenen bu haklar, anlaşmaya uygulanan fikri mülkiyet kanunlarına göre de çeşitlilik gösterebilir.
– Teknolojiyi yeniden üretmek
– Teknolojiyi göstermek
– Teknolojiyi değiştirmek
– Teknolojiden türeyen işler yapmak (yeni versiyonlar veya tamamen yeni ürünler/teknolojiler yapmak)
– Teknolojiyi kullanmak (araştırma ve ürün geliştirme için)
– Teknoloji yapmak veya yaptırmak (lisans alan veya yüklenici tarafından üretim için)
– Teknolojinin dağıtımını yapmak veya teknolojiyi satmak
– Teknolojiyi ithal etmek
– Yukarıdakilerin herhangi birini veya tamamını yapabilecek farklı taraflara teknolojiyi alt lisans vermek
Yukarıda sayılan haklar, bazen patent tescili (yapmak, kullanmak veya satmak için), bazen
de telif tescili (yeniden üretmek, motife etmek, türev işler yapmak, dağıtmak için) olarak adlandırılmaktadır. Söz konusu hakları bu şekilde sınıflandırmak önemli değildir. Önemli olan, iş ihtiyacınız için nasıl bir fonksiyon icra ettiğidir. İşiniz, sadece teknolojinin mevcut haliyle dağıtım hakkını gerektirebilir (bir ticari ürün için dağıtım lisansı vb.). Diğer taraftan iş modeliniz, mühendislerinizin lisanslanan teknoloji üzerinde önemli değişiklikler yapmasını, yeni versiyonların oluşturulmasını ve bu versiyonları teknolojiyi yeniden üretme ve uyarlama hakkına sahip olacak alt lisans alıcılara dağıtılmasını gerektirebilir. Her halükarda, iş hedeflerinize ulaşmak için fikri mülkiyet veya teknolojiye yapabileceklerinizle ilgili neye ihtiyaç duyduğunuz konusuna karar vermek önemlidir. Söz konusu imtiyaz listesini gözden geçirmeye ve işinizdeki teknik uzmanlarınızla birlikte, lisansla sunulan iş fırsatını avantaja dönüştürmek için hangi haklara ihtiyaç duyduğunuza karar vermeye ihtiyaç duyacaksınız. Lisans anlaşmaları, çok esnek ticari araçlardır. Bir lisans, tek bir fikri mülkiyet hakkının sadece bir kısmını kapsayabilir (mesela patentli bir ürünü üretme hakkı veren, ancak bu ürünü başkalarına ürettirme hakkı vermeyen veya bir spesifikasyonu yeniden üretme hakkı veren, fakat bunu motife etme hakkı vermeyen lisanslar). Teknolojiyi araştırma amaçlı kullanma hakkına ihtiyacınız var mı? Teknoloji temelli ürünleri üretip satma hakkı olmadan, ilgili teknolojiyi araştırma amacıyla şirket içinde kullanma hakkı, çok sınırlı bir hak olacaktır.
İşinizin teknolojiyi motife etmeyi ve ilgili teknolojiden yeni ürün ve/veya teknolojiler üretmeyi gerekli kılıp kılmadığını dikkatli şekilde düşünmelisiniz. Örneğin, teknisyeniniz veya bilim adamınız, bir formül, yazılım veya tasarımı, sistemleriniz veya teknolojiniz ile birlikte kullanmak için, değiştirmek zorunda olduklarını söyleyecekler mi? Bu durum, genellikle “teknolojiyi başka bir platforma taşıma” olarak adlandırılır. Söz konusu çalışanlar yapılması gerekenleri küçük modifikasyonlar olarak tanımlasalar da, bunlar önemli olabilir ve lisansı gerekli kılabilir.
Modifikasyonların söz konusu olduğu durumlarda, bunlara kim sahip olacaktır. Lisans veren, lisans alan tarafından gerçekleştirilen modifikasyonları ve türev işleri kullanma hakkına sahip olacak mıdır? Lisans kapsamı bir buluşun değiştirilmesi, geliştirilmesi, türev işlerin yapılması veya geliştirilmesi hakkını içeriyorsa, söz konusu değişiklikler küçük dahi olsa, bu modifikasyonlar geliştirmelerle ilgili fikri hakların sahipliğinin nasıl ele alınacağına dair sözleşmede ifadeler kullanılmasına ihtiyaç duyulacaktır.
İlgili teknolojiyi orijinal veya motife edilmiş haliyle başka kişilere alt lisans verebilmek istiyor musunuz? Bu, genellikle öngörülmeyen, zor bir konudur. Ar-Ge veya dağıtım ortağı gibi, ürününüzün hazırlanması sürecine dahil olmak zorunda olan ve dolayısıyla ilgili teknolojiye ilişkin lisansa sahip olması gerekecek başka taraflar var mıdır? Bunlar, sizin sahip olduğunuz aynı kapsamda haklara mı sahip olmak zorunda olacaklar? Lisans verenin bakış açısı ile bakılacak olursa, önemli teknolojinin alt lisansının sınırlandırılması, iyi bir fikir olacaktır. Zira, geniş kapsamlı alt lisanslar, ilgili teknolojinin kontrolünü ve izlenebilirliğini riske eder.
ÖNEMLİ NOT :
Lisans veren ve alan tarafın beklentilerinin uzlaştırılmasının zor olduğu karmaşık durumlardan biri, münhasırlık konusudur.
Teknolojiyi kullanımınızın karlı olabilmesi adına, belli bir bölgede bu teknoloji veya ürünün üretilmesi, kullanılması, dağıtılması vb. ile ilgili inhisari hakka sahip olmaya ihtiyacınız var mı? Lisans veren olarak, teknoloji veya ürünü ticari olarak kullanmak için inhisari hakka ihtiyacı olduğu konusunda ısrar eden potansiyel bir lisans alıcı ile muhatap mısınız? Böyle bir durumda, görüşmelerde, lisans almak isteyen tarafın bir argümanını doğrulayan bilgi ve belgeyi talep etmeyi isteyebilirsiniz.
Genel olarak, lisans veren taraf, diğer lisans alıcılarla iş yapma özgürlüğünü sınırladığı için, inhisari lisansları arzu etmezler. Ayrıca, inhisari lisans alan tarafın teknolojiyi kullanmayı başaramaması, teknolojini başarılı şekilde ticarileşememesi sonucunu doğurabilecektir. İnhisari lisansta lisans veren tüm yumurtaları tek sepete koymaktadır. Bununla birlikte, inhisari lisansın ticari olarak anlamlı olduğu çok sayıda durum da söz konusudur. Lisans alan tarafın teknolojiyi ticarileştirebilmek için önemli miktarda yatırım yapmasının gerektiği durumlarda (ki bunlar, gümrük ekipmanları, spesifik bir alanda uzman işgücü temini, teknoloji geliştirme için kaynak tahsisi, yeni bir bölgede iş kurma gibi başka bir amaçla kullanılamayacak yatırımlardır), genellikle inhisari lisans tercih edilmektedir. Tüm dikkate alınması gereken hususlarla başa çıkmanın tek yolunun inhisari lisans olup olmadığı, lisans alan tarafın finansal öngörülerine bağlıdır. Lisans alan tarafın yatırımı amorti edip kar edebilmesi için ne kadar paraya ihtiyacı vardır. Lisans alanın, diğer lisans alanlarla rekabet halinde karlı bir iş yapamayacağı durumlarda, inhisari lisans ile en azından belli bir süre için kar etme durumu sağlanabilir.
İnhisari lisansın elde edilmesi halinde, inhisar lisansın bazı olumsuz yönlerini sınırlandırmak amacıyla aşağıdaki stratejiler uygulanabilir
– İnhisarilik, lisans alanın belli bir minimum royalti ödemesi veya ürün satışı yapması halinde lisans alana verilebilir.
– İnhisarilik sözleşme ile aynı süre için geçerli olmak zorunda değildir. Bu nedenle, inhisarilik lisans alanın işini kurmasına olanak sağlayacak, sözleşme süresinden daha kısa bir süre ile sınırlandırılabilir. (“avans” hükmü)
– İnhisarilik sözleşme ile sağlanan haklardan sadece bazısı veya belli teknolojiler veya belirlenmiş bir kullanım alanı (X teknolojisinin eternet temelli analog aygıtlarda kullanımı vb.) için sınırlandırılabilir.
İnhisarilik koşulları, rekabet etmemek veya elde etmemek veya rakip teknolojiyi kullanmamak ile ilgili anlaşmalardır. Bu tür hükümler bazen ulusal yasalar nezdinde yasal olmamaktadır. Bunlar aynı zamanda lisans alan taraflar için genelde istenmeyen hükümlerdir. Zira, lisans alan tarafın alternatif ve muhtemelen daha üstün teknolojileri düşünme ve geliştirme yeteneğini sınırlamaktadır.
Finansal Koşullar
Lisanslama konusu düşünülürken genelde ilk tartışılan konu finansal koşullar olmaktadır. Halbuki, önceki bahsedilenlerden de görebileceğiniz gibi, bir lisanstaki finansal koşullar, lisansın konusunu nasıl tanımladığınıza bağlıdır. Lisanslamayı bir ürünün satışından farklı kılan sebeplerden biri, fiyatın en önemli unsur olmak zorunda olmamasıdır. Zira, her birinin değer üzerinde güçlü etkisinin olabileceği fazla sayıda başka önemli unsurları içermektedir. Örneğin, bir CD satın aldığınızda, neyi satın aldığınızı ve onunla ne yapıp ne yapamayacağınızı muhtemelen biliyor olursunuz. Ayrıca fiyatın ne olması gerektiğini de bilirsiniz, zira CD pazarı kamuya açıktır. Öbür taraftan, CD’nin içeriğindeki tüm haklar için görüşme yapıp yapmadığınıza, CD’yi yeniden üretmenize, üretmenize, değiştirmenize, dağıtmanıza ve sadece dinlemenize bağlıdır. CD’nin paketlemesini, tasarımını veya ses kalitesini etkileyen patentleri de lisanslıyor olabilirsiniz. Lisansla ilgili farklı birçok ticari element de söz konusudur. CD ile ilgili çok sayıdaki farklı fikri mülkiyet yönleri, işlemler için birbirinden gece ile gündüz kadar farklı opsiyonları ortaya çıkaracaktır. Bununla birlikte, CD’nin içeriğindeki fikri mülkiyetlerin değeri ile ilgili finansal bilgiler de muhtemelen halka açık değildir. Tüm bu sebeplerden ötürü, teknoloji lisanslamalarındaki değerleme metodolojileri ile ilgili tamamen teorik tartışmalar pratikte pek fazla uygulanabilir değildir.
Öyleyse, bir teknoloji lisansındaki değerleme sorununa pratik anlamda nasıl yaklaşacaksınız?
Fikri mülkiyet lisansının değerini, diğer tüm ilgili işlemler bağlamında ele almak zorundasınız. Finansal koşullar, sadece fikri mülkiyet lisansının veya bununla birlikte üretim ve alım, pazarlama, dağıtım, ortak girişim vb. varlığına bağlı olarak farklılık gösterecektir. Fikri mülkiyet lisansı, genelde başarılı bir teknoloji lisans anlaşmasının sadece bir kısmını oluşturmaktadır.
Değerleme uygulamada lisans alan veya veren taraf olmanıza da bağlıdır.
Lisans Alanın Bakış Açısı: Lisans alan taraf iseniz, finansal koşullar bakımından konumunuzu belirlerken ilk değerlendireceğiniz husus, lisansın satacağınız ürün veya teknolojiye ekleyeceği maliyeti karşılayıp karşılayamayacağınız konusudur. Diğer bir ifadeyle, lisans alan için ilk soru;
1) Maruz kalacağım diğer maliyetleri
2) Ve ürün için biçeceğim fiyatı da düşünerek
3) Pazarın neye katlanacağı hakkındaki değerlendirmem bağlamında
4) Bu lisans için ne kadar ödeme yapabilirim?
Bu pratik hesaplama, anlaşmaların son aşamasına kadar bile genelde yapılmamaktadır. Bu da, zaman ve enerji israfına ve lisans alan için çok maliyetli dezavantajlı anlaşmalara neden olmaktadır. Satılan malın maliyetinin bu pratik hesaplaması ile başlamak, “bu teknolojinin değeri nedir”
şeklinde soyut bir soru ile başlamaktan daha iyidir.
Lisans Verenin Bakış Açısı: Lisans veren taraf iseniz, teknoloji için yaptığınız Ar-Ge yatırımını karşılayacak ve kar etmenizi sağlayacak miktarın ne olduğunu, görüşmelerin başlangıcında biliyor olmanız gerekir. Diğer bir ifadeyle, tüm projeyi değerli kılmak için hangi miktara ihtiyacınız var? Bunun zaten açık bir gerçek olduğu söylenebilir. Ancak çoğu kez lisans veren lisans görüşmelerinin detayları içinde kaybolmakta ve fikri mülkiyet geliştirmesine yaptığı yatırımı karşılayacak önemli bir geri dönüş alma hedefine hizmet etmeyen bir anlaşma ile karşı karşıya kalabilmektedir. Lisans verenin bir teknoloji standardını yaymayı amaçladığı ve dolayısıyla lisansın ilk safhalarında para kaybetmeyi öngördüğü durumlar da olabilir.
Ancak bu gibi istisna durumlar dışında, istenen yatırım geri dönüşünün elde edilememesi, hazırlık aşamasında finansal koşullar üzerinde dikkatli bir düşünme eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Değerleme metotları, lisans alan ve veren tarafın bu temel değerlendirmeleri yapmalarına yardımcı olmak amacıyla kullanılır.
Bir teknolojinin değerinin tespit edilmesi ile ilgili olarak genelde başvurulan birkaç tane metot söz konusudur. Bu metotların neler olduğunu bilmeniz gerekir. Ancak bunların tamamının sübjektif ve eksik metotlar olduklarını da aklınızda tutmanızda fayda vardır. Ayrıca, birden fazla metot kullanılması ve bunların birleştirilmesi de mümkündür.
Teknolojinin Zamanla Büyümesi ve Gelişmesi Lisans alan, yeni teknolojiyi lisans alır almaz, lisans verenin yeni bir sürüm, versiyon ya da ürün ile ortaya çıkıp, bunu lisans alanın rakibine teklif edeceği ihtimali ile yakından ilgilidir. Lisans alan, lisans verenin rakip tarafa sunacağı yeni teklifi ile lisans aldığı önceki teknoloji ürününün yaptığı yatırımdan kısa bir süre sonra demode olma ihtimali ile de doğal olarak ilgilidir. Lisans alan, idealde yeni varyasyonlar, geliştirmeler ve ilgili teknolojiye ilişkin geniş haklar elde etmek ister. Lisans veren ise lisans alana karşı taahhütlerini sınırlandırmak ister. Zira ticari sağlığı ve hayatiyeti için gelecekte yenilik yapabilir ve yön ve teknoloji değiştirebilir olmak ister. “Lisans alanın, teknoloji veya ürünün gelecek versiyonlarına sahip olma hakkı olacak mı?” sorusunun netleştirilmesi önemlidir. Sadece bir fikri mülkiyetin lisanslanmasında, lisans alanın geliştirmeler veya türev işler için lisansa sahip olup olmayacağı konusu açık şekilde belirtilmiş olmalıdır.
Genel olarak, lisanslar söz konusu hususlara değinir ve geliştirmeler, ilgili yeni teknolojiler, buluşlar, işler ve ürünleri tanımlamak için sürümler, versiyonlar, yeni ürünler veya ilgili işe uygun diğer terminolojiye atıfta bulunur. Söz konusu versiyonlar veya yeni ürünler ek ödemeler gerektirecek midir? Gerektirecekse, lisans sözleşmesi esnasında ödemeyi belirlemek mümkün müdür? Genellikle ödeme miktarını tahmin etmek ve yeni versiyonlar ve geliştirmeler için yapılacak ödemeleri görüşmek mümkün değildir. Bu tür durumlarda, bu tür gelecek geliştirmeler için bir anlaşmaya girişmek mümkün değildir.
Lisans sözleşmelerinde gelecekte üzerinde anlaşmak üzere bir hüküm bulunmamalıdır. Zira bu tür taahhütler açık bir finansal anlaşmanın var olmadığı durumlarda gerçekleştirilebilir değildir.
Ortaya çıkan diğer bir durum da, lisans alanın diğer lisans alanlarla eş zamanlı olarak tüm gelecek versiyonlara ulaşım imkanı olup olmayacağı konusudur. Anlaşmalar genelde lisans alanın yeni versiyonlara ve geliştirmelere eş zamanlı ve karşılaştırılabilir koşullar ile ulaşımı anlamında eşit erişime sahip olacağı imkanlar sağlar.
Örnek & Ön Protokol
(Sadece bilgi amaçlıdır. Bir sözleşme değildir. Sadece takım içi kullanım içindir)
Potansiyel lisans veren (veya lisans alan) adı ve iletişim bilgisi:
Takım üyelerinin adı ve iletişim bilgisi:
Kullanılacak teknoloji (ürün ve/veya ürün hattı ismi):
Önemli tarihler ve son tarihler (üretim başlangıcı, basın duyurusu vb.) (sözleşmeden önce geliştirme, üretim veya dağıtım başlatıldı mı?):
1) Konu (şartname, teknik tarifname, patent numaraları, işin adı, marka vb. bilgileri kullanın. Herhangi bir standart uygulanabilir mi?)
2) Sahiplik (sahipliği kontrol edin)
3) İlgili sözleşmeler (geliştirme, danışmanlık, eğitim, alım, yatırım, hizmet vb.)
4) Geliştirme (teknoloji tamamlandı mı? Tam fonksiyonel mi? Değilse, geliştirmeyi kim tamamlayacak, sonraki araştırmayı ve prototipi kim yapacak, tasarım hatalarını kim düzeltecek vb.)
5) Lisansın kapsamı (Hangi haklar lisanslanıyor? İnhisari mi değil mi? Yapma, kullanma, satma, kopya üretme mi? Dağıtım mı?)
6) Türev işler, iyileştirmeler (lisans alan teknolojiyi değiştirme veya teknoloji temelli yeni ürünler yapma hakkına sahip olacak mı?)
7) Alt lisanslama (lisans alan alt lisans verme hakkına sahip olacak mı? Sahip olacak ise alt lisans alan hangi haklara sahip olacak?)
8) Coğrafi bölge (lisans alan lisansı nerede kullanacak?)
9) Kullanım alanı (teknik alanlar kısıtlı mı?)
10) Finansal (lisans verene hangi ücretler ödenecektir? Hangi royaltiler? Diğer ödemeler? Teminatlar, hisse? Minimumlar? Royaltilerle ilgili en yüksek miktar? Lisans alan tarafından avanslar? Avansların nasıl geri ödeneceği?):
11) Dönem (sözleşme ne kadar devam edecek? Sözleşme dönemi olaylara mı bağlı?)
12) Gelecek versiyonlar (teknolojinin gelecek versiyonları ile ilgili lisans hakları konusunda bir anlaşma var mı? İlgili ürünler?)
13) Yükümlülükler (taraflar lisans dışında hangi yükümlülüklere sahip olacak? Test, pazarlama, klinik deneyler toplantı standartları vb.)
14) Anlaşmazlıklar (Nerede halledilecek? Üçüncü taraflardan gelecek hak ve alacak talebi risklerini kim tazmin edecek?)
Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı yayınlarından alıntı yapılmıştır.
Murat KUŞ
Avrupa Patent Vekili